NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
حَنْبَلٍ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّزَّاقِ
ح و
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ
بْنُ
بَشَّارٍ
حَدَّثَنَا
سُفْيَانُ
الْمَعْنَى
قَالَا
حَدَّثَنَا
مَعْمَرٌ
عَنْ الزُّهْرِيِّ
عَنْ عَامِرِ
بْنِ سَعْدٍ
عَنْ أَبِيهِ
أَنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَسَمَ
بَيْنَ الْمُسْلِمِينَ
قَسْمًا
فَقُلْتُ
أَعْطِ فُلَانًا
فَإِنَّهُ
مُؤْمِنٌ
قَالَ أَوْ
مُسْلِمٌ
إِنِّي
لَأُعْطِي
الرَّجُلَ
الْعَطَاءَ
وَغَيْرُهُ
أَحَبُّ
إِلَيَّ
مِنْهُ
مَخَافَةَ
أَنْ يُكَبَّ
عَلَى
وَجْهِهِ
(Âmir
b. Sa'd'ın) babasından (yani Sa'd b. Ebî Vakkas'dan rivayet edilmiştir): Nebi
(s.a.v.) ganimet mallarını halka bölüştürmüştü. (Bazı kimselere çok mal verdiği
halde bir müslümana hiç vermemişti) Bunun üzerine ben,
(Ey Allah'ın Rasulü)!
Falan kimseye de versen. Çünkü o mu'mindir, dedim.
"Yahut ta müslimdir,
Ben bir adama başkası bana ondan daha sevimli olduğu halde, (cehenneme) yüz
üstü düşeceği korkusuyla bağışta bulunurum (Bu sayede onun kalpteki imanının
artmasına yardımcı olurum. Diğerinin imanına güvendiğim için ona bağışta
bulunma ihtiyacı duymam)! '' buyurdu.
İzah:
Buhari, iman; zekat;
Müslim. iman; zekât
Bu hadisle ilgili
açıklama 4683 numaralı hadisin şerhinde geçti.